29 Haziran 2015 Pazartesi

GİTME ZAMANI


Yürüdüğün yollar hep aynı yere çıkıyorsa, yeni bir yol bulmak için GİTME ZAMANI...

Aret Vartanyan fazlasıyla hayran olduğum bir adam geçen sene bu zamanlarda yine bir kitabı hakkında yazmıştım. Üzerinden bir sene geçti bu süre zarfında Aret'le tanışabildim. O zaman henüz kitabı çıkmamıstı.  Sıkı bir takipçisi olduğum için çıkacak kitabı hakkında soru sorduğumda gözlerinde gördüğüm ışık, ne kadar güzel bir kitabın bizi beklediğinin habercisiydi.

Her neyse şimdi kitaba geliyorum.  Kitap çıktığı günden beri en çok satanlar listesinde. Sebepsiz değil.  İyi yürütülen bir pazarlama sonucu da değil. Hissederek yazmanın hissederek okumanın sonucu. Aynı zamanda Türkiye de felsefi kitapların okunmadığına dair tabulara da  cevap niteliğinde.

Konu olarak kitap, günlük yaşamdaki sorunların mistik boyutta tartışılmasını sağlıyor.  Kitap da bu yönde ilerliyor. Hepimizin sıkıldığı fakat içinden çıkamayıp düğüm haline getirdiğimiz döngü, ilmek ilmek çözülüyor sayfalarda.Ve Batın ile Zahir arasında bir yolculuk başlıyor. Sonunda sorgulayan, sorgulatan, cevapları insanın kendinde bulmasını sağlayan bir kitap olmanın ötesinde olan, bir rehber çıkıyor ortaya.

Kitabın en etkilendiğim cümlelerine gelirsek ;
"Akışı değiştiremezdi, çünkü yaşamda sonuçlar değişmezdi. Sonucu nasıl karşıladığını göre şekillenirdi hayat."

"Her "biz" olduğumuzda, diğer "biz" olanları ve "biz"i oluşturan "ben"leri yok ediyorsak Yaradan'a ihanet ediyoruz."

"Ölümden gelip, ölüme giderken ölümsüzlüğü bulabileceğin tek yer kendi özün, senin derinliğin. "

"Aslında zaman ve mekanın olmadığı bir evrenin içindeyiz, bunun bilincinde değiliz. Sınırlarımız, öğrenilmişliklerimiz o kadar ağır basıyor ki, bu gerçeği inkar ediyoruz."

"Sonuçta her birimiz bir şeydik ve o şey olmadıkça mutsuzduk. "

"İnsanın gerçek yok oluşu, varoluşundan vazgeçtiği an başlıyordu."

"Dünyanın bir yerlerinde yok olan yaşamların, yok olma sebepleri insanların arasına karışıp kayboluyordu artık. "


Daha bunun gibi yüzlerce durup düşündüren sözler var. Bunlar beni etkileyenlerdi. Sizin de kendinize dair pek çok şey bulacağınıza eminim.

Aret'den bahsedip ilke haline getirdiği sarılmayı daha doğrusu herkesi olduğu gibi kucaklamasını es geçersem olmazdı. Cümleleriyle hayattan yorulanlara "Bi sakin ol dünya savaşında sandığın kadar yalnız değilsin."  diyip sarılan Aret gerçek hayatta da tam olarak öyle aşağıdaki resim de kanıtı. (Mutluluktan ölmem de cabası :)



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder