10 Temmuz 2015 Cuma

Deliduman

                                                                 DELİDUMAN


Emrah Serbes adını ilk Behzat Ç. dizisinde duydum. Dizi pek çoğumuzun bildiği üzre hayran olunmayacak gibi değildi. Sonra bu senaryoyu yazan zekayı merak ettim araştırdım ve araştırdıkça Emrah Serbes'e olan hayranlığım katlanarak arttı. Bütün kitaplarını yazılarını zevkle okudum hâlâ okuyorum kendisi şu sıralar BirGün gazetesinde fırtınalar estiriyor. Ama Deliduman adı gibi tozu dumana katan bir kitap.

Bir başka çünkü, bana göre "Gezi Ruhunu" en iyi, en samimi anlatan kitap. Geziden sonra pek çok roman inceleme vs. çıktı. Bunları elimden geldiğince okudum ama tamam işte budur denilecek olanı bulamadım. Bunun sebebi olayların çok sıcak olması galiba diye düşünüyordum çünkü George Orwell'ın dediği gibi gerçeklere yalnız arka kapıdan ulaşılabiliyordu. Ama Emrah Serbes o arka kapıyı erken aralayabilmişti. O masum fakat şiddetli isyanı her cümlesinde hissettirmiş. Kitap 17 yaşındaki Çağlar İyice'nin hikayesi. Bu da üstten edebi cümlerle gezi ruhunun kaybolmasını engelliyor. Argo ama temiz bir dil çıkıyor ortaya. Ve Çağlar İyice o kadar bizden ki.... "Çağlar İyice kırılması hak etmeyen hiçbir kalbi kırmamıştır bugüne kadar. Kayıtlarımızda yok." sözü bile sevdirmek için yeterli bu romanı fakat yine de okurken altını çizdiğim yahu ne güzel anlatmış dediğim yerler şunlar ;

"Her insanı seven birileri bulunur çünkü, budur dünyada kalan son adalet kırıntısı. "

"O beni hatırlamıyordu tabii, olsun, hatırlanmıyorum diye unutacak değilim."

"Şeytan diyordu ki vefasızın birine aşık ol o tatlı havada,  ondan sonra da kollarını göğsünde kavuşturup hayatını bombok edişini gülümseyerek seyret bir kenardan."

"Bu insanlar acaba nereden alıyorlar bu hiçbir şey yapmadan bekleme kuvvetini."

"Madem delirecektim mutlu bir deli olsaydım bari."

"Keşke belirsiz bir zaman diliminde geçen sikindirik bir masalda olsaydık da o zaman,  bundan da elbet alınması gereken bir ders var deyip kapatabilirdik konuyu."

"Oysa özgürlük her şeyden evvel bir histir. Eylemden önce o his gelir. İnsana bir şey yaptıran yahut yaptırmayan şey o histir. "

"Böyle şeyleri konuşmak o kadar çok zordur ki böyle şeyleri susmak bile zordur."

"Öyle ki bir şeye karşı çıkmam gerektiğinde sessiz kalırsam eğer,  sessiz kalmamışım da yok olmuşum gibi bir hisse kapılırım. "

"Elimde öyle bir imkan olsaydı eğer kendimden istifa ederdim."

"İnsanların da en çok,  mutluluk ihtimali ufuklarda belirdiği zaman mutsuz olduğunu anladım böylece."

Daha pek çok etkileyici cümle var kitapta ve daha da önemlisi etkileyici bir hikaye var. Ha bir de kitabın başına Kafka'dan bir şeyler yazmışım onu da atmadan geçmeyim.